||| ŞAHİN IRMAK FORUM ||| Şahin Irmak Hayranlarının Buluşma Adresi |
| | BKM MUTFAK HABERLERİ | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
irem
Mesaj Sayısı : 1352 Yaş : 36 Nerden : Ankara Lakap : prenses Kayıt tarihi : 25/07/08
| | | | irem
Mesaj Sayısı : 1352 Yaş : 36 Nerden : Ankara Lakap : prenses Kayıt tarihi : 25/07/08
| Konu: Yılmaz Erdoğan `Mutfaktakiler`i anlattı Perş. Mart 12, 2009 4:35 pm | |
| Yılmaz Erdoğan `Mutfaktakiler`i anlattı
Mutfağa nasıl girilir? Ersin, evden neden kaçtı? bilinmeyenler...
Çok Güzel Hareketler Bunlar` tatile girince, programı hazırlayan BKM-Mutfak ekibi de soluğu İzmir`de aldı.
Bir süredir Çeşme CeCe Bar`da izleyici karşısına çıkan ekip, yakında bir sinema filmi için kolları sıvayacak.
Mutfak ekibinin hocası Yılmaz Erdoğan Kelebeke konuştu ve müjdeyi verdi. Erdoğan, `Bu çocukların hepsi kendi filmlerini yapmak istiyor. Hepsi bunun üzerine çalışıyor. Yani `Çok Güzel Hareketler Bunlar` bir sinema filmi olarak da seyircinin karşısına çıkacak. Birinci planımız bu` dedi.
`Çok Güzel Hareketler Bunlar`daki gençlerin hepsi, BKM-Mutfak öğrencisi. Mutfak, oyunculuk eğitimi veren bir okul mu, yoksa bir komedi kulübü mü? Mutfak`ı nasıl tanımlamamız gerek Yılmaz Bey?
- Mutfak, bir komedi kulübü, bir atölye. Yarın kurmayı düşündüğümüz okulun çekirdeği. Biz, alaylı sisteme farklı bir bakış açısı getirdik. Atölye, okul ile sektör arasında bir yerde duruyor. Okullarla yarışan ya da onlarla kıyaslanacak bir yer değil. Okulu bitirdiğin andan itibaren `ne çıkarsa bahtıma` diyorsun ve hiç bilmediğin bir sektörde, bilmediğin bir maceraya giriyorsun. Burası sana her şeyi anlatıyor, öğretiyor. Mesela burada eğitim alan birisi, deneme çekimine çağrıldığında ne yapacağını bilir. Çok ciddi bir şey kattı Mutfak hayatıma. En azından 30 tane evladım var. Kısacası Mutfak`taki eğitim, bir berberdeki usta-çırak ilişkisidir. Ve çırak öğrenirken üste para vermez hiçbir zaman.
`Çok Güzel Hareketler Bunlar` başladığından beri `Mutfak`a nasıl girebiliriz?` diye bir sürü mail alıyoruz. Mutfak`a giriş kriterleri nelerdir?
- Buraya gelen, bizimle çalışmak isteyenle oturup konuşuruz. Ama bir kefil olması gerek. O kefile inanıp alıyoruz. Bunun adı torpil falan değil, sakın öyle anlaşılmasın. Ama şu sıralar yeni bir alım düşünmüyoruz. Önümüzdeki sene belki bir 15 kişi alabiliriz. Yine bu yöntemle.
Neden kefil önemli sizin için?
- Bizim bir seçme yaptığımızı düşünsenize, kaç kişi gelir? Binlerce... Bir de burası oyunculuk eğitimi veren bir yer değil ki. Komedyen yapmak, hatta mümkünse star yapmak isteyen bir kurum. Herkese şans verme gibi bir şansımız yok. Bize gelenlerin çoğu profesyoneldir. Yani burası amatörlere çok da açık bir yer değildir. Dolayısıyla sınav değil de kefil sistemiyle çalışmak daha mantıklı. Tabii biz yine de gelmek isteyenlere CV`nizi gönderin diyoruz. Bir gün çağrılabilirsiniz de hiçbir zaman çağrılmayabilirsiniz de; iki durumda da darılmaca, gücenmece yok.
Şimdi Mutfak, ekrana taşındı... `Çok Güzel Hareketler Bunlar`ın oluşumundan söz eder misiniz?
- Çocuklar üç yıldır Mutfak`ta zaten sahneye çıkıyordu. Yani yazdıkları skeçleri orada çok özel bir seyircinin karşısında oynuyorlardı, sonra da seyirciye `Nasıl, güzel mi?` diye soruyorlardı. Bu format orada oluştu. Zaten kafamda televizyona bir şey yapmak vardı. Üç yıl bu çocuklara ön hazırlık yaptık. Her gün çalıştık, her gün sahneye skeç koyduk ve seyircinin de cesaretiyle bu projeyi gerçekleştirdik.
`Çok Güzel Hareketler Bunlar`ın isim babası kim?
- Deniz Erdoğan... Şarkıyı da yapan odur.
Program tatile girdi ama `Çok Güzel Hareketler Bunlar` Çeşme`de bir kulüpte sahneleniyor. Burası bir kamp galiba...
- Aynen öyle. Biz üç yılda biriktirdiğimiz skeçlerle televizyona ancak altı bölüm çekebildik. 70 dakika bir program hazırlamak çok kolay değil. Şimdi yeni yayın dönemine hazırlanmamız gerek. O yüzden de Çeşme`ye geldik. Çocuklar bütün kış boyunca hazırladıkları skeçleri nasıl Mutfak`ta seyirciyle paylaştılarsa, burada da aynı sistem olacak. Çalışacaklar, provalarını yapacaklar, hazırladıklarını yaz boyunca her cuma-pazar CeCe Bar`da seyirciyle paylaşacaklar. Tepkiye bakacaklar, ona göre yollarına devam edecekler. Bütün bir yaz dursalardı, o üreten enerjileri de dururdu.
Güzel bir kampmış burası. Vallahi bu gençler çok şanslılar.
- Gerçekten şanslılar. Hem tatil yapacaklar, hem skeç yazacaklar, hem de bu skeçleri seyirciyle buluşturarak başarılı olup olmadıklarını görecekler. Ben 20 yaşlarındayken böyle bir sistem olsaydı daha çok yol alabilirdim. Tamamen kişisel yeteneğiniz vardır. Kendin bakarak öğrenirsin. Ama burada öğretmek için yoğun bir çaba var. Sonuçlarını da aldık. Çok şanslılar ama onlar da bu şansı iyi değerlendiren zeki çocuklar. Hepsi birbirinden yetenekli. Ben bütün çocuklarımın çok başarılı olacağına inanıyorum.
Hepsi çok yetenekli ama kuzeniniz Ersin başka... O çok acayip bir şey Yılmaz Bey...
- Ersin, Mutfak`ta öğrendikleri ile kendisinin taşıdığı özellikleri çok iyi birleştirdi. Acayip avantajları olan biri. Mesela efekt ile şaka yapmayı kimse kimseye öğretemez. Ersin hem adamlığı ile hem de yeteneği ile ciddi bir şekilde ön plana çıktı.
Ersin bir pizzacıda bulaşık yıkıyormuş, sonra sizi arayıp yanınıza gelmiş. BKM`ye nasıl geldiğini anlatır mısınız?
- Bir gün beni teyzem aradı, yani annesi, `Ersin İstanbul`da oğlum, ona sahip çık` dedi. Benim haberim yok. Çok iyi tanıdığım, hatta elime doğmuş bir adamdır ama onun buraya geldiğinden haberim yoktu. Neyse bir gün onu Merter`de bir pizzacıda bulaşıkçılık yaparken buldum. Tabii evden kaçtığı için benden fırça yedi.
Evden mi kaçmış?
- Evet, Hakkari`den kaçıp İstanbul`a gelmiş. Orada kalsa evlenecekti falan, istememiş... Neyse BKM`ye geldi, teknisyen olarak göreve başladı. Bir haftada herkesin maskotu oldu. Sonra bir gün kendisi bana, `Abi bir gün bana şans verirsen denemek istiyorum` dedi. Ben de ona o şansı `Bana Bir Şeyhler Oluyor` oyununda küçük bir rolde oynatarak verdim. Ne dediyse seyirci güldü. Cem Yılmaz orada görüp reklam filminde oynattı. O sırada atölye kuruldu ve atölyeyi tuttu götürüyor şimdi.
Bence yürüyüp gidecek...
- Öyle... Ersin akıllı çocuk, neyin ne olduğunu iyi biliyor. Bir de çok bizden. Sokaktaki insan bayılıyor onun samimiyetine...
Peki Ersin üzerine bir projeniz var mı?
- Ersin üzerine değil de, bu çocukların hepsi kendi filmlerini yapmak istiyor. Hepsi bunun üzerine çalışıyor. Emin olun ki o filmde, Ersin`e hak ettiği bir rol yazacaklardır. Yani `Çok Güzel Hareketler Bunlar` bir sinema filmi olarak da seyircinin karşısına çıkacak. İlk planımız bu. Üzerine çalışıyoruz...
Siz `Vizontele Canavarı`nı çekecektiniz ama ayağınız kırılınca projeyi ertelemek zorunda kalmıştınız. Şimdi de onun yerine `Çok Güzel Hareketler Bunlar`ın sinema filmine mi yoğunlaştınız?
- Evet, `Vizontele Canavarı`nı erteledik çünkü mevsimi geçti. `Çok Güzel Hareketler Bunlar` daha oluşum aşamasında, hemen olacak bir film değil. Benim ertelediğim bir başka hikayem var, eğer onu bitirebilirsem eylül gibi çekmek istiyorum.
Nasıl bir hikaye?
- Romantik komedi diyebiliriz. Nurgül Yeşilçay ile yapacağım bir film bu. Hikaye eylülde geçiyor. Yetiştirebilirsem, bakalım. Yoksa bu sezonu filmsiz geçirme tehlikemiz var.
Ayağınız nasıl, futbol hayatınız bitti mi?
- İyiyim, futbol hayatım bitmedi ama azaldı.
Benden izinsiz başka projede yer almaları ihraç sebebidir
Bu çocukların hepsi genç... Yarın bir gün para kazanıp şöhret olduklarında gitmek isteyebilirler. Bu anlamda bir sözleşme yapıyor musunuz?
- Ona tedbir olacak bir sözleşmemiz var. Ama diyelim ki dışarıdan bir yapımcı geldi, teklif yaptı, o çocuğun da gönlü gitmek istiyorsa gidecektir. Buna engel olamayız. Zaten bu 18 yıllık bir sözleşmeyle de olacak bir durum değildir. Hepsiyle içimizde özel, duygusal bir anlaşmamız var. Herhangi bir sebepten dolayı giden olacaktır ama bizim her zaman gönül bağımız devam eder.
Yani herhangi bir yapım firması, Mutfak oyuncusunu kendi projesinde oynatmak isterse önce gelip sizden izin alacak. Ama size herhangi bir ücret ödemeyecek.
- Evet, öyle. Ama benden habersiz gidip bir projeye imza atmak ihraç sebebidir. Böyle ihraçlar da olmuştur. Biz buna ihraç demiyoruz da mezuniyet diyoruz. Yani bizde bu anlamda asla asabiyet yoktur.
ALINTIDIR ... | |
| | | demet27
Mesaj Sayısı : 1283 Nerden : Gaziantep Kayıt tarihi : 12/12/08
| Konu: Geri: BKM MUTFAK HABERLERİ Perş. Mart 12, 2009 4:54 pm | |
| ÇGHB 23.BÖLÜM TABUTÇU RECEP İŞ BAŞINDA!!! BKM Mutfak, hem yepyeni karakterler hem de en sevilen karakterlerin yeni maceraları ile Pazar gecesinin kahkaha molası olarak ekranda! Gecenin sürprizlerinden biri Tabutçu Recep’in yeni macerası. Tabutçu Recep Alaaddin Amcasını hastanede ziyarete gidiyor bu hafta. İnsaniyet namına değil elbette: Alaaddin Amca 117 yaşında! Ama bu ziyaretin piyangosu yan yataktaki genç hasta. Aslında sapasağlam, sadece bademcik ameliyatı için hastanede! Yani en azından Tabutçu Recep ile tanışana kadar öyleydi! Tüketici hakları da bu gecenin şakaları arasında! Bu sizi korumaz! Peki ne korur? Hırslı bir satıcı ile hakkını aramak isteyen bir alıcı ve onları birbirine karşı kışkırtan iki adam! Eser bu hafta psikolog ziyaretinde. Çünkü artık skeç yazamadığını düşünüyor. Eser doktora derdini anlatırken, doktorun da dertleri ortaya çıkıyor. Çocuklarının büyüdüğünü bir türlü kabullenemeyen ebeveynler de yine ekranda olacaklar. Yine çocuklarının hayatını iyi niyetle zehir ederek! Ve bir ralli macerası. Co pilot hatasıyla yolunu kaybeden ralliciler finish çizgisini aramaya başlar. Ve yolları bir köye düşer! Onlara önce muhtar sonra çoban yardım eder. Ancak ortada bir gariplik vardır! Eros da bu hafta yeniden işbaşında! Aşk okunu bu kez kendisi için kullanmak isteyen Eros önce Metin’den yardım alır. Sonra hedefe kilitlenir! Ancak atışlarındaki isabetsizlik devam etmektedir. Çok Güzel Hareketler Bunlar, yeni bölümüyle Pazar akşamı saat 20:00 de Kanal D’ de. ALINTIDR | |
| | | demet27
Mesaj Sayısı : 1283 Nerden : Gaziantep Kayıt tarihi : 12/12/08
| Konu: Geri: BKM MUTFAK HABERLERİ C.tesi Mart 14, 2009 3:32 pm | |
| dedikodulara göre BKMnin sinema filmi çekilmeye başlanmış filmin adı Neşeli Hayatmış ama ne kadar doğru bilinmez | |
| | | irem
Mesaj Sayısı : 1352 Yaş : 36 Nerden : Ankara Lakap : prenses Kayıt tarihi : 25/07/08
| Konu: Pelin ÖZTEKİN ropörtajı Perş. Mart 19, 2009 11:15 pm | |
| Ben kilomla barışığım ama babam kızıyor Yılbaşında Çok Güzel Hareketler Bunlar`da kıvraklığıyla Asena`ya taş çıkaran BKM Mutfak oyuncularından Pelin Öztekin, ünlü oyuncu Rasim Öztekin`in kızı.
Yılbaşında Çok Güzel Hareketler Bunlar`da kıvraklığıyla Asena`ya taş çıkaran BKM Mutfak oyuncularından Pelin Öztekin, ünlü oyuncu Rasim Öztekin`in kızı.
Tiyatro kulisinde evcilik oynayarak büyüyen Pelin, babasının torpiliyle oyuncu olmadığını söylüyor. Rasim Öztekin ise kızını sahnede izlerken tarifsiz bir heyecan hissettiğini söylüyor. İşte baba-kızın hikayesi...
Rasim Öztekin`i tanımayan yok... Tam 29 yıldır gerek sahnede gerek tiyatroda onu her rolde izliyoruz, oyunculuğuyla göz dolduruyor. Soyadı Öztekin olan genç bir oyuncu daha var ki, yılbaşı gecesi BKM Mutfak oyuncularının Çok Güzel Hareketler Bunlar adlı programında onu izleyenler ayakta alkışladı. Sahneye çıktı, profesyonel dansözlere taş çıkartırcasına oryantal şov yaptı. O şovu eşsiz kılan inanılmaz kıvrak olmasıydı. İşte o genç oyuncunun adı Pelin Öztekin, henüz 21 yaşında. Daha önce Hayat Bilgisi dizisi ve Hisseli Harikalar Kumpanyası müzikalinde oynayan Pelin, Rasim Öztekin`in kızı. Rasim Öztekin `Armut dibine düşmüş` dediği kızıyla gurur duyuyor, onu sahnede izlerken hissettiği heyecanı tarif edemiyor. Aslında onların baba-kız olduğu pek bilinmiyor. Ayrıntıları merak ediyor musunuz?
Babanızdan mı görüp oyuncu oldunuz yoksa hep ilgi duyar mıydınız?
Pelin Öztekin: Kuliste büyümenin verdiği bir şey. Ben kuliste tek çocuk değildim, Ferhan Şensoy`un kızları Derya ve Ferhan da oradaydı. Biz orada büyüdük. Büyüdükçe de oyunculuğa daha çok ilgi duymaya başladım.
Rasim Öztekin: O dönemde bir oyunda Ferhan ve Derya da rol almıştı. Ferhan Şensoy, `Pelin de oynasın` demişti. Ben istemedim. Çünkü Pelin lisede okuyordu. Okulunu aksatabilirdi, çünkü çok disiplinli bir öğrenci değildi. Ayrıca erken şöhret insanların başını döndürebiliyor. Dolayısıyla arkadaşlarıyla sosyal ilişkisinde zedelenmeler olur diye düşündüm.
Peki kulise götürürken bu kaygılarınız yok muydu? Çünkü size özenip oyuncu olmak isteme olasılığı çok yüksek.
R.Ö.: İsteyebilir evet ama her şeyin bir vaktinin olduğunu düşünüyorum.
PELİN BKM MUTFAK`A SIZDI!
Peki babanıza `Oyuncu olmanı engelliyor` diye kızar mıydınız?
P. Ö.: Çok kızardım. Benim neyim eksik, ben de oynayabilirim diye düşünüyordum. Hatta ağladığım zamanlar bile olmuştu ama şimdi babama hak veriyorum. Çünkü o zaman bu işe girseydim, çoktan sıkılmış olabilirdim.
R.Ö.: Çünkü o yaşta birden bire profesyonel oluyor. Hasta da olsan, ölsen de sahnedesin ki ölürseniz de tabutunuz sahneye geliyor. Tiyatro böyle bir sorumluluk istiyor. Pelin`in biraz da kendi ayakları üzerine basmasını istedim. İşlerini `Rasim Öztekin`in kızı` kimliği arkasına sığınıp yapmadı. Pelin olarak yaptı. Ben yaptığı şeyleri, o yaptıktan sonra öğrendim.
Nasıl yani?
P. Ö.: Lisede tiyatro yapmaya başladım, okul bitince babamdan gizli ajansa kaydoldum. Sonra Hayat Bilgisi dizisinin yarışması geldi. Diziyi yapan Gani Müjde`yi çocukluğumda tanıyordum ve bana `Sana göre bir rol çıkmazsa torpil yapamam` dedi. Ben de `O zaman çıkana kadar babamdan saklayalım` dedim. Sonra bana uygun bir rol çıktı ve Gani Müjde babama o zaman söyledi.
BKM Mutfak`a nasıl girdiniz?
R.Ö.: BKM`ye sızdı (gülüyor). Ben bilmiyordum, bana `Baba BKM`deyim` deyince haberim oldu.
P. Ö.: Hayat Bilgisi`nde birlikte oynadığım bir arkadaşım BKM Mutfak`a girmişti, `Bir gün beni izlemeye gel` dedi. Biz de ekip olarak gittik, orada Yılmaz Erdoğan ile karşılaştım. Ona `Ben de buraya girmek istiyordum ama sınavlarına yetişemedim` dedim. O da `Gel, dersleri izle` dedi. İzlemeye gittim ve teneffüste `Ben bundan sonra böyle izlemeye mi geleyim yoksa seneye sınavı mı bekleyeyim` dedim. `Misafir öğrenci olarak takıl` dedi. Sonra takılırken, ilk skeçte rol aldım.
KENDİSİYLE YARIŞSIN
Kızınızı izlerken ne hissediyorsunuz?
R.Ö.: Çok heyecanlanıyorum. Ben sahneye çıkarken hala heyecanlanıyorum ama baba olarak kızımı izlerken farklı bir heyecan duyuyorum.
P. Ö.: Babamın seyircilerin arasında olduğunu bildiğimde çok heyecanlanıyorum. Çünkü ben babamı izlemeye gittiğimde o sahnedeyken ben onu güldürürüm, o da beni güldürür diye bakmak istemiyorum. Babamı görsem dağılırım.
Pelin çok yeni bir oyuncu ama 30 yıl sonra boynuz kulağı geçer mi?
R.Ö.: İnşallah. Boynuzun kulağı geçmesi hatta 30 yıl beklememesi lazım. Önemli olan Pelin`in benimle değil, kendisiyle yarış etmesi.
P. Ö.: Babam kadar başarılı olmak isterim.
Yaşım küçükken sahneye çıkmamı babam istemedi. Babama çok kızardım, hatta ağladığım bile oldu. Şimdi ona hak veriyorum
Asena`dan daha iyiydim!
Çok Güzel Hareket Bunlar`daki oryantal şov ile yılbaşının yıldızıydınız.
P.Ö.: Hayatım boyunca hep kıvrak bir insan oldum. Aslında o gece böyle bir skeç yoktu ortada, arkadaşlar benim dans ettiğimi biliyorlardı, `Pelin Asena taklidi yap` dediler.
Asena`ya taş çıkarttığın yorumu yapılıyor. Asena`dan daha mı iyisiniz?
P.Ö.: İyiyim ya (gülüyor). Şaka bir yana, o Asena`nın mesleği. Dansözler insan eğlendirir ama dans ederken ciddidirler. Aslında komik olan benim gibi bir insanın dans etmesiydi.
Kilolarınızla barışık mısınız?
P. Ö.: Evet, çook. Babam çok kızıyor ama.
R.Ö.: Ben de kiloluyum, kilodan dolayı sağlık problemi yaşıyorsunuz. Özellik genç bir kız kilo verdiğinde kendine daha özgüveni olacağına inanıyorum. Sosyal yaşantısının daha iyi olacağını düşünüyorum.
Kilodan dolayı farklı rollerde oynamanız da zor olabilir.
P. Ö.: Tabii, hep aynı tarz karakterler geliyor ya da kendimi göstermem için benim karakter bulmam gerekiyor. Kilo vermeye çalışıyorum, uğraşıyorum. Tiroid bezimde sorun vardı, onun tedavisi sürüyor. Ama yediklerime dikkat ediyorum. Kilolarımı inşallah vereceğim.
Karşılıklı oynasak gülmekten dağılırım
Siz de başarılısınız, kızınız da. Bu yetenek genetik mi?
R.Ö.: Mutlaka bir şeyler vardır ama ailemizde benden önce oyuncu kimse yok. Mutlaka armut, ağacının dibine düşer durumu var ama ben ne olursa olsun bu işin kişiye kaldığına inanıyorum. Eğer genetik bir altyapı varsa, onu geliştirmek de o kişinin elinde, sığ bırakmak da.
Babanızın size nasıl bir katkısı var?
P. Ö.: Bu mesleğe başlamamın en büyük nedeni babam. Ona özendim, onun gibi olmak istedim... Bir oyununu en az 50 kez izledim. Onu izlerken çok şey öğrendim. Babam bana `Kitap okumadan tiyatrocu olunmaz` dedi, babamın bu lafıyla öyle gaza geldim ki kitap okumayı pek sevmezken şimdi kütüphanem var.
R.Ö.: Eğer bir insan sanatçı olacaksa, duruşu çok önemli. O duruşa sahip olmak için kültürel altyapının sağlam olması gerekiyor. Eğer bu olmazsa, kaypak bir duruşunuz olur, o sizi her yana çekebilir ve sonunda paçavra gibi bir yere atabilir. Bu sağlam duruş da bilgiyle olur.
Anne ve babasıyla aynı mesleği seçen çocuklarda `Onu geçemezsem` korkusu olabiliyor. Sizde var mı?
P. Ö.: Babamla aynı seviyeye gelmek bile yeterli olacaktır. Babam kadar başarılı olmak isterim. İnşallah olurum.
Birlikte ne oynamak istersiniz?
R.Ö.: Dizide baba-kızı canlandırabiliriz. Çünkü televizyon izleyicisi daha çabuk inanan seyirci. Dolayısıyla bizim baba-kız olduğumuzu bildiklerinden o ekranda çakışan iki kişi olmamız onlara inandırıcı gelmeyebilir. Ama tiyatro veya sinemada çatışan iki kişiyi oynayabiliriz.
Karşılıklı oynamak zor olur mu?
P.Ö.: Komedide oynamak zor olur çünkü gülmekten dağılırım (gülüyor).
ALINTIDIR.. | |
| | | irem
Mesaj Sayısı : 1352 Yaş : 36 Nerden : Ankara Lakap : prenses Kayıt tarihi : 25/07/08
| | | | irem
Mesaj Sayısı : 1352 Yaş : 36 Nerden : Ankara Lakap : prenses Kayıt tarihi : 25/07/08
| Konu: 2008 Televizyon Programları Top 5`i Perş. Mart 19, 2009 11:29 pm | |
| 2008 Televizyon Programları Top 5`i
1. Beyaz Şov-Kanal D: Nedenini yazmaya gerek var mı? Beyaz`ın pozitif enerjisi, renkli konukları, dekoru ve skeçleriyle yıllardır bir numara.
2. Çok Güzel Hareketler Bunlar-Kanal D: BKM Mutfak`ta izlediğimiz ve tiryakisi olduğumuz Yılmaz Erdoğan ve Mutfak Oyuncuları`nın `Çok Güzel Hareketler Bunlar`ı ekrana taşınınca tadından yenmez oldu.
3. Haydi Gel Bizimle Ol- NTV: Bu yıl gündemi bu dört kadın tuttu. Müjde Ar, Aysun Kayacı, Çiğdem Anad ve Pınar Kür. Kadınların programı perşembe gecelerimizi kapattı mı kapattı vallahi.
4. Gece Gündüz- NTV: Yekta Kopan sunar! Gündemde ne varsa bu yıl Yekta Kopan`ın canlı canlı röportajlarından takip ettik.
5. Saba Tümer ile Bu Gece-Habertürk: Çok şükür uzun bir aradan sonra Saba Tümer`e kavuştuk, hafta içi geceleri ne zaman evde olsam Saba`sız kalmadım. Eline sağlık!
ALINTIDIR... (Ayşe ÖZYILMAZEL Yazısı) | |
| | | irem
Mesaj Sayısı : 1352 Yaş : 36 Nerden : Ankara Lakap : prenses Kayıt tarihi : 25/07/08
| Konu: ANADOLUJET`TEN ÇOK GÜZEL HAREKETLER Perş. Mart 19, 2009 11:32 pm | |
| ANADOLUJET`TEN ÇOK GÜZEL HAREKETLER
AnadoluJet `Çok Güzel Hareketler Bunlar` adlı gösterinin ulaşım sponsoru oldu..
23 Ocak 2009 Cuma- Anadolu`da daha geniş halk kitlesini uçakla tanıştırma amacıyla düşük maliyetli havayolu konsepti olarak yola çıkıp kısa sürede hedeflediği yolcu sayısına ulaşan AnadoluJet, hizmet kalitesini artırmanın yanısıra kültürel ve sosyal faaliyetlere katkı sağlamaya başladı. Beşiktaş Kültür Merkezi ile sponsorluk sözleşmesi imzalayan AnadoluJet`in dahil olduğu ilk etkinlik 25 ve 26 Aralık 2008 tarihlerinde Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi`nde `Çok Güzel Hareketler Bunlar` gösterisi oldu. Gösteride ekibin yaptığı AnadoluJet ve uçuş ile ilgili izleyenleri güldürdü. Türk tiyatrosuna yeni yetenekler kazandıran Yılmaz Erdoğan ve ekibinin 25 Ocak 2009 tarihinde İzmir İsmet İnönü Gösteri Merkezi`nde yapılacak gösterilerinde de aynı etkinlik gerçekleştirilecek. Yolcu sayısında kısa sürede elde edilen yolcu artışı, hedefin sözkonusu kitleyi uçakla tanıştırmakla kalmadığını, uçağa iyice alıştırıldıklarını gösteriyor. Anadolujet`in yapısı da Yılmaz Erdoğan`ın BKM mutfak ekibindekiler gibi genç ve dinamik. Böylece ortak hedef kitlesi olan gençlere ulaşmada iyi bir sinerji oluştu. AnadoluJet`in kültürel çalışmalara desteği 9 Ocak tarihinde Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi`nde gerçekleştirilen Ata Demirer gösterisinde de sürdürüldü. AnadoluJet`in benzer çalışmalara desteği artarak devam edecek.
ALINTIDIR... | |
| | | irem
Mesaj Sayısı : 1352 Yaş : 36 Nerden : Ankara Lakap : prenses Kayıt tarihi : 25/07/08
| Konu: - Ersin Korkut Röportajı - Salı Nis. 07, 2009 11:28 pm | |
| - Ersin Korkut Röportajı -
Komedi dünyasının yeni yüzlerinden Ersin Korkut, kuzeni Yılmaz Erdoğan'ın izinden gidiyor
Onun olmadığı bir projede yer alamayacağını söyleyen Korkut, "Yılmaz Abi benim hocamdır, patronumdur Benim ailemdir Yılmaz Erdoğan'sız bir Ersin düşünemiyorum, böyle bir fikir aklımdan hiç geçmedi Zaten daha yolun çok başındayım Yılmaz Abi ne iş verirse onu yaparım" diyor
"Çok Güzel Hareketler Bunlar" programındaki tiplemeleriyle bir anda dikkatleri çeken ve komedi dünyasının yeni ve iddialı yüzleri arasına giren Ersin Korkut, suskunluğunu ilk kez Kelebek için bozdu Yılmaz Erdoğan’ın akrabası olması dışında hakkında hemen hiçbir şey bilinmeyen Korkut, hem oyunculuk macerasını hem de hayallerini anlattı
Siz Yılmaz Erdoğan’ın yeğeni mi, kuzeni misiniz?
- Kuzeniyim Biz teyze çocuklarıyız
Peki, sizi daha yakından tanıyalım Kaç yaşındasınız?
- 31 yaşındayım Hakkari’de dünyaya geldim
Hakkari’de nasıl bir hayatınız vardı, neler yapıyordunuz, ne işle uğraşıyordunuz?
- Çok sade bir hayatım vardı Hep çalıştım Önce oto elektrikçiliği yaptım, sonra da taksi şoförlüğü
Çocukluk hayaliniz neydi, ne olmak istiyordunuz?
- Ralli pilotu olmak istiyordum
Siz Hakkari’deyken, İstanbul’da yaşayan Yılmaz Erdoğan’la bağlantınız var mıydı, görüşüyor muydunuz?
- Tabii ki
Yılmaz Bey’in İstanbul’da olması, sanatla uğraşması size neler hissettiriyordu?
- Akrabam olduğu için gurur duyuyordum, ama özenmezdim hiç
Neden İstanbul’a gelmek istediniz, aklınızdan ne geçiyordu?
- Hakkari’de iş bulamadığım için geldim Bir işim olsun, para kazanıp doğru dürüst geçineyim istiyordum O yüzden geldim
O zaman İstanbul’a geliş hikáyenizi de dinleyelim Çok maceralı olduğunu duyduk, doğru mu?
- Hiç para kazanamayan bir taksimiz vardı Babama bu taksiyi satacağımı ve İstanul'a gideceğimi söyledim Ama o kabul etmedi Ben yine de taksiyi sattım ve parasını babama verdim Ve ertesi sabah küçük bir çantaya birkaç kıyafet koyup evden çıktım Şehir merkezine gidip kamyonunu çalıştıran bir ağabeye, "Beni de Van’a götürebilir misin?" dedim Zaten Hakkari’den önce Van’a gidilir Neyse, kamyon şoförü "peki" dedi ve biz yola çıktık Bu arada babam sabah namazına kalktığı için, benim evden çıktığımı fark etmiş, herkesi kaldırmış Kamyon giderken bizim evin oradan geçmek zorundaydı Tam evin oraya yaklaşınca beni görmemeleri için eğildim Şoförü şüphelendirmemek için de anahtarlığımı yere düşürmüş gibi yaptım Önce Van’a, oradan da otobüsle İstanbul'a geldim
İstanbul'a ilk geldiğiniz güne dönersek eğer, nasıl bir gündü, neler yaptınız, neler yaşadınız?
- İlk geldiğim gün gazete aldım Küçük ilanlardan hemen bir iş buldum ve ilk gün işim oldu Bulaşıkçılık yaptım Ama işyeri sahibine evim yok diyemediğim için üç gün Zeytinburnu’ndaki öğretmenler parkında yattım
Sonra Yılmaz Bey’i mi aradıNIZ?
- Evet, ama şunun için aradım Çalıştığım yerdeki insanlar onun kuzeni olduğuma inanmıyorlardı Kuzenim olduğunu ispat etmek için aradım Sonra kendisi İstanbul’da olduğumu öğrenince "Buraya gel" dedi BKM’ye, yanına gittim Karşılıklı uzun uzun konuştuk Sonra işten ayrılıp yanına gelmemi istedi Her şey böyle başladı
Neden İstanbul'da olduğunuzdan Yılmaz Bey’i haberdar etmediniz? Tek başınıza mı bir şeyler başarmak istiyordunuz?
- Uzun süredir görmemiştim Yılmaz Abi’yi O yüzden, ondan bir şey istemiş olmamak için ilk geldiğimde aramadım
BKM’de ilk olarak ne iş yaptınız?
- Dekorcuydum Sonra teknisyen olarak çalıştım
Sonra oyunculuğunuz ortaya çıktı Yılmaz Bey size ilk olarak nerede görev verdi?
- "Bana Bir Şeyhler Oluyor" oyununda ufak bir rol verdi
Oyuncu olmak hayalinizde var mıydı bilmiyorum ama bu işi sevdiniz mi?
- Kesinlikle böyle bir hayalim yoktu Ama sonra çok sevdim oyunculuğu
Kırk yıllık oyuncu gibi karşımızdasınız Hiç zorlanmıyor musunuz?
- Genellikle zorlanmam ama çok rolüm olduğunda bazen ezberlerken zorlanıyorum O zaman da doğaçlama yapıp kurtarıyorum
"Çok Güzel Hareket Bunlar"da çok aktif görev alıyorsunuz Bu projede yer almakla ilgili duygularınızı öğrenebilir miyiz?
- Ben de buradaki bütün arkadaşlarım gibi çok büyük mutluluk duyuyorum
Yılmaz Bey sizi eleştirdiği zaman üzülüyor musunuz, yoksa daha mı çok hırslanıyorsunuz?
- Her oyuncu gibi bundan ben de etkileniyorum, ama oturup üzülmek yerine daha iyisini yapmaya çalışıyorum
"Çok Güzel Hareketler Bunlar"daki bütün skeçlerde varsınız Her yazar, bir şekilde size rol veriyor Paylaşılamayan oyuncu durumundasınız Bu anlamda lokomotif olduğunuzu düşünüyor musunuz?
- Takdir seyircinin
Evli misiniz, ya da hiç evlendiniz mi, çocuğunuz var mı?
- Yok, hiç evlenmedim Daha gencim, günü gelince olur belki
Siz Ersin’i izlerken gülüyor musunuz?
- Evet, çok gülüyorum kendime Açıkçası kendimi komik buluyorum
Şöhret beni utandırıyor
Seyirci sizi çok beğeniyor, çok fazla hayran kitleniz var Artık sokakta tanınıyorsunuz Yalnız kaldığınızda bütün bu gelişmelerle ilgili ne düşünüyorsunuz? Tanınmak, şöhret olmak nasıl bir duygu?
- Hayatımdaki bir sürü değişimin farkındayım Ama zaten şöhretli insanların çok olduğu bir sülaleden gelince insan alışıyor Ben tanınınca değişecek yapıda değilim Sevilmek, beğenilmek çok güzel, ama bazen utanıyorum tabii
Yılmaz Bey’e karşı büyük bir saygınız var Sizin için Yılmaz Erdoğan ne ifade ediyor?
- Yılmaz Abi benim hocamdır, patronumdur Benim ailemdir
Yılmaz Abi ne iş verirse yaparım
Siz de skeç yazıyor musunuz?
- Bazen fikir veriyorum, onlar yazıyor Ama tamamını yazamıyorum
Bu işe dair hayaliniz nedir Ersin Bey? Yılmaz Erdoğan’sız bir Ersin düşünebiliyor musunuz?
- Bu hiç aklımdan geçmedi Daha yolun çok başındayım Yılmaz Abi ne iş verirse yaparım
Kaynak : Hürriyet | |
| | | irem
Mesaj Sayısı : 1352 Yaş : 36 Nerden : Ankara Lakap : prenses Kayıt tarihi : 25/07/08
| | | | irem
Mesaj Sayısı : 1352 Yaş : 36 Nerden : Ankara Lakap : prenses Kayıt tarihi : 25/07/08
| | | | | BKM MUTFAK HABERLERİ | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|